The Guardian’ın haberine göre Sürüngen Uzmanı Dr. Daniel Natusch, pek çok farklı şekilde yediği pitonları övmekte. Mangalda pişirip, satay şişlerinde tükettiğini, körilerde denediğini ve hatta Malezya ormanlarında yerli halkla paylaştığını belirtiyor. Kulağa klişe gelebilir ama Natusch, etin tadının tavuk gibi olduğunu iddia ediyor. Yabani yaşamdan çiftliklere: araştırmacılar, pitonların ticari olarak yetiştirilmesinin Güney Afrika gibi yerlerde geleneksel hayvancılığa sürdürülebilir bir alternatif olabileceğini öne sürüyorlar.
AVANTAJLARI VAR
Stoklar, Burma pitonu, ağsı piton ve Güney Afrika kaya pitonu gibi türlerden gelen yumurtalardan çıkacak. Pitonlar, neredeyse bir ay boyunca su olmadan yaşayabilirler ve yemeksiz bir yıl geçirebilirler. Araştırmacılar, pitonların, geleneksel besi hayvanları veya kümes hayvanlarına kıyasla daha az su tüketmesi, daha az sera gazı üretmesi ve aşırı iklim koşullarına daha dayanıklı olması gibi avantajları olduğunu belirtiyorlar.
AVRUPA’DA GELECEK:
Uluslararası Doğanın Korunması Birliği Yılan Uzman Grubu Başkanı Dr. Natusch, pitonların diğer hayvanlara göre daha etkili bir protein kaynağı olabileceğini savunuyor. Ancak Avustralya’da, piton etinin kabul edilmesinin zor olabileceğini düşünüyor. Yine de, Afrika ve Asya gibi piton tüketiminin tabu olmadığı bölgelerde, ticari çiftçiliğin yaygınlaşabileceği düşünülüyor.
DÜŞÜK SU TÜKETİMİ:
Dr. Aust, özellikle Güney Afrika gibi kuraklıkla mücadele eden bölgelerde, ticari piton çiftliklerinin uygun bir seçenek olabileceğini öne sürüyor. Ancak, Avustralya’da ticari piton çiftçiliğinin daha az olası olduğunu düşünülüyor. Zooloji ve Ekoloji Bölümü Başkanı Lin Schwarzkopf ise sürüngenlerin beslenmesinin bir sorun olabileceğini ve tedarik zincirinin daha yakından incelenmesi gerektiğini belirtiyor.