Rusya: ABD İle Silah Kontrolü Diyaloğu Hayati Önem Taşıyor
Rusya, ABD ile silah kontrolü konusundaki diyaloğun kritik olduğunu vurguladı. Bu açıklama, Donald Trump’ın küresel nükleer silahların ortadan kaldırılması çağrısının ardından geldi.
Kremlin, bu tür görüşmelerin sadece ABD ve Rusya’nın nükleer kapasiteleriyle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda Avrupa’daki nükleer cephaneliklerin de ele alınması gerektiğini belirtti.
Trump, ikinci döneminde nükleer silahsızlanmayı öncelikli hedef haline getireceğini açıkladı. “Herkes nükleer silahlarını bıraksa harika olurdu. Biliyorum, Rusya ve biz açık ara en fazlasına sahibiz. Çin ise dört ila beş yıl içinde eşit miktarda silaha sahip olacak. Hepimizin nükleer silahlardan arınması mükemmel olurdu çünkü nükleer gücün geldiği nokta çılgınlık” dedi.
‘Avrupa da Silahları Bırakmalı’
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Trump’ın açıklamalarına cevap olarak Rusya ve ABD arasındaki stratejik istikrarı korumak için silah kontrolü diyaloğunun kaçınılmaz olduğunu belirtti. Peskov, Avrupa’daki nükleer güçlerin de bu görüşmelere dahil edilmesi gerektiğini vurguladı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Fransa’nın nükleer şemsiyesini genişletebileceğine dair yaptığı açıklama Moskova’yı rahatsız etti.
Kremlin, Macron’un konuşmasını “nükleer şantaj” olarak nitelendirdi ve Fransa’nın Avrupa’da nükleer liderlik iddiasında bulunduğunu öne sürdü.
Dünyada Kaç Nükleer Başlık Var?
Rusya ve ABD dünyanın en büyük nükleer güçleri olarak 5 binden fazla nükleer savaş başlığına sahip. Çin’in yaklaşık 500, Fransa’nın 290, İngiltere’nin ise 225 nükleer savaş başlığı bulunuyor.
Mevcut ABD-Rusya nükleer silah anlaşması olan Yeni START, Şubat 2026’da sona erecek. Geçen ay üst düzey bir Rus yetkili, anlaşmanın uzatılması konusunda umut verici bir tablo olmadığını belirtti.
Trump, Şubat ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile nükleer silah kapasitelerine sınırlamalar getirilmesi konusunda görüşmeler yapmak istediğini belirtti. Ancak bu görüşmelerin ne zaman başlayacağına dair kesin bir tarih vermedi, sadece “çok uzak olmayan bir gelecekte” başlatmayı umduğunu söyledi.
