Son olarak gözaltına alınmasıyla gündeme gelen Türkiye Boks Federasyonu Başkanı Eyüp Gözgeç’in yönetiminden 3 isim istifa etti.
Türkiye Spor Yazarları’nda düzenledikleri basın toplantısında istifa kararlarını açıklayan üyelerden İsmail Nazlı, “Sayın başkan Eyüp Gözgeç tarafından yapılan hatalar nedeniyle Boks camiasına ve sporcusuna zarar verir hale geldi. En başarılı olduğumuz kadın boksunda ortada bir takım yok. Olimpik kategoride bulunan 6 sporcu 6 farklı yerde hazırlanıyor. Bir kamp ve takım ortamı yok. Zaten Erkek Milli Takımı hiç yok gibi değer görüyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye Boks Federasyonu eski Genel Koordinatörü İsmail Nazlı sözlerini, “Bu toplantıya bakıldığında kendinde suç görmeyen ve kural tanımayan başkan yüzünden istifa eden yöneticilerimiz buradadır” diyerek tamamladı.
RECEP ÇINAR DA İSTİFA ETTİ
Türkiye Boks Federasyonu eski Asbaşkanı Recep Çınar da istifasını açıklarken “Gelinen noktada benim orada durmamın hem mesleğim olan spor yazarlığına, hem de soy ismime olan saygıma zarar vereceğini anladığım için, o çatı altında daha fazla durmamam gerektiğini anladım” ifadelerini kullandı.
İŞTE İSMAİL NAZLI’NIN AÇIKLAMASI:
Boks camiasına 2010 yılında Sayın Başkan Eyüp GÖZGEÇ ile birlikte girdim. Bu süreçte ülkemizde 2 Olimpiyat Elemesi, 2 Dünya Şampiyonası, Avrupa Şampiyonaları ile sayısız uluslararası turnuva ve Türkiye Şampiyonalarının organizasyonunda Türkiye Boks Federasyonu koordinatörü olarak görev aldım.
Genel Koordinatör olarak 2022 yılı sonlarında yaşanan bazı olumsuzluklardan dolayı istemeyerek emekli oldum. 2022 dünya şampiyonasından sonra yapılan yanlışlar beni bu kararı almamda mecbur bıraktı. Yanlışı savunamayacağım için de severek yaptığım görevimden emekli olarak ayrıldım.
Sayın başkan Eyüp Gözgeç tarafından yapılan hatalar nedeniyle Boks camiasına ve sporcusuna zarar verir hale geldi. En başarılı olduğumuz kadın boksunda ortada bir takım yok. Olimpik kategoride bulunan 6 sporcu 6 farklı yerde hazırlanıyor. Bir kamp ve takım ortamı yok. Zaten Erkek Milli Takımı hiç yok gibi değer görüyor.
Boks sporuna olan sevdam, camiaya olan saygım ve Türk sporuna hizmet aşkım hiç bitmedi. Nasıl faydalı olabilirim diye çalışırken, Türkiye Boks Ligi’ni kurarak boks sporuna ve sporcusuna destek olmak istedim. Projemi hazırladım ve İstanbul’da lige sponsor olacak bir firma ile anlaştım. Bütün alt yapıyı hazırladım. Tabi ki bu projenin uygulamaya geçebilmesi için Türkiye Boks Federasyonu’ndan izin almamız gerekliydi.
Sayın Federasyon Başkanımızdan randevu istedim ve projemizi anlattım. Bu proje ile hem Türk Boksunun, hem de boksörlerimizin, kazanacağı olimpiyat hazırlıkları çerçevesinde çok büyük katkı sağlayacak. Sayın başkan yap bende destek olayım başka sponsorlar da bulalım dedi. Fakat bir gün sonra başkasına beni aratarak çalışmakta olduğum ortağımdan ayrılmamı ve kendisine biyat etmemi söylettirdi. Bunu asla kabul etmem mümkün değildir. Ben türk boksu için uğraş verirken sayın başkanın başka hesaplar peşinde olduğu aşikardır.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN öncülüğünde spora ve sporcuya çok büyük destekler verilmektedir. Kimse devlet para vermiyor diyemez. Bütçemiz yok diyemez. Bu tür söylemler öncelikle devletimizi ve hükümetimizi zor duruma düşürür. Sanki devlet para vermiyor, bu yüzden işler yapılamıyor imajı yaratır.
Milli Takıma Seçilen sporcuların çoğu mevcut başkana yakın olan antrenörlerin sporcularıdır.
Sayın başkanımız tarafından son bir buçuk yıldır bütçe yetersizliği bahane gösterilerek harcırahlar ya eksik yada yatırılmamaktadır. Sporcu ailelerine ineğini, arabasını sattıran, kredi çektiren federasyonun hesabında 20 milyon Türk Lirası üzerinde para bulunmakta ve 2023 yılı bütçesinden alınmayan yaklaşık 15 milyon Türk Lirası bulunmaktadır.
Devletimiz Federasyonlara bütçe verirken bu bütçenin Türk Sporuna ve Sporcusuna harcanması için vermektedir. Federasyon kasasındaki parayı bankalarda REPO yaparak değerlendirirken, sporcuların kendi imkanı ile Avrupa ve Dünya Şampiyonalarına gönderilmesi suçtur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti sporcusunu maçlara gönderemeyecek kadar aciz bir ülke değildir.
Federasyon başkanımız sporculara Ankara ‘da Ulucanlar’da bulunan bir ayakkabıcıdan alınan Pazar malı ayakkabılar verilmektedir. Maalesef sporcularımızın büyük kısmı bu malzemeleri kullanmayıp kendi imkanları ile aldıkları malzemeleri kullanmaktadır. Bütün bunlar uluslararası arenada ülkemizin prestijini sarsmaktadır.
Yapılan bu kanun dışı uygulamalar ülkemizde boks sporunun gelişmesine ve geniş kitlelere ulaşmasına engel olmaktadır. Bütün bu uygulamaları yapmak Türk Sporuna ve sporcusuna ihanet etmektir.
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’a, ve Spor Bakanlığımıza çağrıda bulunuyoruz. Bütün bu yanlışlara dur demenin zamanı gelmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden, şanlı bayrağımızı göndere çektirmek, İstiklal Marşımızı tüm Dünya’ya dinletmek, ülkemizi dünyanın zirvesine çıkarmak için mücadele eden sporcularımız her şeyin en iyisine layıktır.
Sayın Başkanın düzenlediği basın toplantıda yaptığı usule aykırı işlemleri açıkça itiraf etmiştir. Federasyonda birçok konuda usule ve yönetmeliklere aykırı hareket eden Başkan Erzurum’da yapılan şampiyonadaki kanuna aykırı işleminde benim adımı kullandı. Ancak şunu belirteyim, Mutemet ülkelerden katılım ücretlerini döviz alım belgesi ile toplar kanuni süresi içinde yani en geç 7 gün içerisinde federasyonun resmi banka hesabına yatırır. Bu konular ortaya çıktıktan sonra üzülerek Sayın başkanımızın bunların benim tarafımdan ortaya çıkarıldığını birçok yerde söylediğini duydum. Burada ki asıl konu bu paranın zimmete geçirilmesi veya yok edilmesi değildir. Problem kanunlar ve yönetmelikler gereği 7 gün içerisinde federasyonun resmi hesabına yatırılması gereken paranın zamanında yatırılmamasıdır. Bu da kanunen suçtur. Spor tahkim kurulundaki cezanın karşılığıda 24 ay ceza ve spordan ömür boyu mendir.
Eski as başkan tarafından açılan bir dava var. Mahkeme süreci başladıktan sonra Teftiş Kurulu federasyonda inceleme yapmış ve savunma istemiştir. Her ne hikmetse sayın başkan ek süreleride geçirmesine rağmen teftiş kuruluna cevap dahi vermemiştir. Başkanın bu davranışı nedeniyle Mahkeme spor bakanlığımız teftiş kuruluna iki defa ihtar gönderdiğini öğrendik. Mahkemeye cevap verilmemesi hem Gençlik ve Spor Bakanlığımızı hem de Teftiş Kurulu Başkanlığımızı kanunlar önünde zor durumda bırakmaktadır ve bırakacaktırda.
Değerli Basın Mensupları bütün bu olumsuzluklar karşısında spordan bahsetmek, Türk sporunun gelişiminden, başarıdan bahsetmek ne kadar doğru olur sizlerin ve değerli kamuoyunun taktirlerine bırakıyoruz. Son olarak şunu belirteyim şu an Boks branşında alınan madalyalar tamamen sporcu ve antrenörlerin bireysel çabaları sonucu alınan madalyalar olup, federasyonumuzun bu başarılardaki katkısı yok denecek kadar azdır. Bu toplantıya bakıldığında kendinde suç görmeyen ve kural tanımayan başkan yüzünden istifa eden yöneticilerimiz buradadır.
Teşekkür ediyorum.
İsmail NAZLI
Türkiye Boks Federasyonu eski Genel Koordinatörü
İŞTE RECEP ÇINAR’IN AÇIKLAMASI:
Sevgili arkadaşlar; Türkiye Boks Federasyonu’ndan istifa etmemle alakalı yaptığım bir açıklamada, “Bazı konuları ne sümenaltı ederim, ne de kendimle mezara götürürüm. Türk boksunun hayrına olacaksa çeneme kilit vurmam, ama zamanlamayı iyi yapmak lazım” diye konuşmuş ve bugüne kadar da susmuştum.
Bugün o gün diye düşünüyorum.
Türkiye Boks Federasyonu’ndan neden istifa ettim, öncelikle onu sizlerle paylaşmam lazım diye düşünüyorum.
Türkiye Boks Federasyonu’nun Facebook hesabından 3 Ağustos’ta yapılan açıklamada,“21-30 Temmuz 2023 tarihleri arasında düzenlenen Yıldızlar Avrupa Şampiyonasına KENDİ İMKANLARI ile katılan ve dereceye giren sporcularımıza Türkiye Boks Federasyonu Yönetim Kurulu tarafından birinciye 10.000 TL, ikinciye 7.500 TL ve üçüncüye ise 5.000 TL gıda ve malzeme yardımı verilmesi kararı alınmıştır” diye bir bilgi paylaşılmış…
Benim ne böyle bir karardan, ne de böyle bir açıklamadan kesinlikle haberim yok, imzam yok, dahası bana bu konuda bilgi de verilmemiştir…
Dolayısıyla bazı sporcu yakınlarından ve özellikle bu işe emek veren antrenörlerden tepki aldım. Ki, benim normal hayatta kaldıramayacağım eleştiriler ve tepkiler de oldu. Benim spor yazarı olduğumu bildikleri için, deyim yerindeyse kum torbasına çevirdiler. Dolayısıyla da, beni istifaya götüren de bu işe emek veren insanların feryatları oldu.
Bunun da bilinmesin de yarar var…
Sevgili arkadaşlar; Mevcut federasyon Başkanı, yanılmıyorsam 2011 yılında göreve gelmiş ve bugüne kadar kendisi hakkında 6-7 dava açılmış. Hangi konuda açılmış girin Google karşınıza çıkar.
Diyeceksiniz ki, bugüne kadar neden sustunuz ya da istifa etmediniz?
Haklısınız.
Akıl tutulması bir ruh haliyle “sabrettim” ve en önemlisi de beni boks federasyonuna öneren önemli bir devlet adamını incitmek ya da mahcup etmemek için istifa etmedim arkadaşlar.
Ancak, gelinen noktada benim orada durmamın hem mesleğim olan spor yazarlığına, hem de soy ismime olan saygıma zarar vereceğini anladığım için, o çatı altında daha fazla durmamam gerektiğini anladım.
Recep ÇINAR
Türkiye Boks Federasyonu eski Asbaşkanı