Türkiye tarihinde ikinci kez enflasyon muhasebesi uygulamaya hazırlanıyor. İlk olarak bu terim Yurt İçi ÜFE (Yİ-ÜFE) oranının yüksek çıkması ile birlikte 2023 tarihinde hayatımıza girdi. Bu tarihte 5024 sayılı kanunla vergi usul kanununa bir mükerrer 298. maddede değişiklik yapıldı.
Yeminli Mali Müşavirler Odası Başkan Yardımcısı Vahap Adıyaman, yılsonunun yaklaşması ile gündeme tekrar gelen “Enflasyon muhasebesi” terimini anlattı.
“5024 sayılı kanunla vergi usul kanununa bir mükerrer 298. maddeye göre, mali tabloların, mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetler bazı hükümlere göre enflasyon düzeltmesine tabi tutulur denildi.
Bunu biraz açacak olursak kazançlarını bilanço esasına göre tespit eden gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri fiyat endeksindeki artışın içinde bulunan dönem dâhil son üç hesap döneminde yani son üç yılda yüzde yüzden ve içinde bulunan hesap döneminde yüzde ondan fazla olması halinde mali tablolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutarlar diye bir madde eklendi.
Her iki enflasyon düzeltmesi yapılması için mali tablolarda her iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekiyor idi.
Buradan hareketle 31.12.2003 yılındaki mali tablolar, mali tabloların parasal olmayan değerleri Yurtiçi ÜFE oranının artışına göre derleme yapıldı ve düzeltilmiş mali tablo ortaya çıktı.
Örneğin herhangi bir parasal olmayan kıymetin değeri bilançoya kayıt tarihi o yıl itibarıyla 1995.
2003 yılına gelince kaydı değer gerçeği yansıtmamış oluyor. Burada da bugünkü değerini taşımak için enflasyon muhasebesi (enflasyon düzeltmesi) uygulanıyor.
Kısacası enflasyon muhasebesi bir anlamda enflasyondan parasal olmayan kıymetlerin kaybedilmiş değerlerini bilançoda düzeltmek, gerçeği yansıtmaya çalışmak diyebiliriz.
‘2021 TARİHİNDE ENFLASYON DÜZELTMESİ YAPILMASI GEREKİYORDU’
2004’ten sonra ülkemizde enflasyondaki düşüş neticesinde enflasyon düzeltmesine artık ihtiyaç kalmamıştı.
Fakat son dönemlerde 2019-2020-2021 yıllarında enflasyonun seyri yukarıya doğru gidince 2021 yılında yeniden bu şartlar oluşmaya başladı.
Yani son üç yılın Yurt İçi ÜFE endeksi 100’de yüzü geçti ve son yılın Yurt İçi ÜFE’si yüzde onu geçtiği için kanuna göre tekrar enflasyon düzeltmesine geçilmek zorundaydı.
31 Aralık 2021 tarihinde enflasyon düzeltmesi yapılması gerekiyordu. Fakat o dönemde 7352 sayılı kanunla vergi usul kanununa yeni bir madde olan 33. madde eklendi.
Bu 33. maddeye göre, geçici vergi dönemleri de dâhil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298. madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyonu düzeltmesinde tabii tutulmayacaktır denildi.
Bundan dolayı da 2021, 2022 ve de 2023’ün geçici vergi dönemleri, enflasyon düzeltmesine tabi tutulmadı.
Aynı kanunda daha sonraki dönemde kapsama giren mükellefler 31 Aralık 2023 tarihli mali tablolarını enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır dedi.
Kısacası bu kanun 2021, 2022 ve 2023’ün geçici dönemlerinde tutulmayacağını vurgularken 31 Aralık 2023 tarihinde ise bu oranlara bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacaktır dedi.
ENFLASYON MUHASEBESİ YILSONU TEKRAR OLACAK MI?
Yasaya göre artık 31 Aralık 2023 tarihli bilançomuzun parasal olmayan değerlerini enflasyon düzeltmesine tabi tutmak zorundayız.
Bununla ilgili de bu yıl için yeni tebliğ taslağı çıktı. Fakat bu taslak kesinleşmeden çok somut bilgiler maalesef aktaramıyoruz ama aralık ayının sonuna kadar kanun değişikliği olmazsa ki beklenmiyor böyle bir değişiklik, 31 Aralık 2023 tarihinde enflasyon düzeltmesi yapılacak. 2024 yılı enflasyonu yüzde 10’un altına düşerse ya da 2022, 2023 ve 2024 yıllarının enflasyon toplamı yüzde 100’ün altına düşerse enflasyon düzenlemesine devam edilmeyecek.”
“KÂR ETMEMEMİZE RAĞMEN İŞLERİMİZDE KÂR ÇIKIYOR”
KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu
İş dünyasının bir kısmının ‘zorunluluk’ olarak gördüğü enflasyon muhasebesini Kocaeli Sanayi Odası (KSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu şu ifadelerle aktardı:
“Enflasyon muhasebesi olmadığı zaman enflasyon oranı kadar yaptığımız işlerde aslında kâr etmeden kâr ödüyoruz. Aslında o kadar kâr etmememize rağmen işlerimizde kâr çıkıyor.
Yani şöyle örnek verirsem bir dolarlık malı aldım, altı ay bekledim. 1,5 dolar karşılığı TL’ye sattım. Fakat aynı malı geri alacağım zaman 1,5 dolar karşılığı TL’ye aldım. Aslında mal hala bir dolar. Yani orada sanki 50 cent kâr etmişim gibi oluyor. Aslında aldığım ve sattığım fiyatlar aynı duruyor.
Dolayısıyla Enflasyon muhasebesinin enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde uygulanması bizler açısından çok önemli.”
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu ise, “Şimdi özellikle konut sektöründe ki inşaatlar yıllara yaygın olarak yapılır. Örneğin siz üç dört yıl önce başlarsınız sadece malzemeyi alırsınız fakat satış yapsanız dahi o gün fatura kesmezsiniz. Çünkü maliyetiniz netleşmemiştir” dedi.
İMKON Başkanı Tahir Tellioğlu
“KAYIT DIŞILIĞI DA TEŞVİK EDİYOR”
Enflasyon muhasebesinin yürürlüğe girmesi konusunda Tellioğlu, “Çok gecikmiş bir karar ve bu kayıt dışılığı da teşvik ediyor. Onun için bunu çok önemsiyoruz. Yani biz sektörümüzden örnek verdik. Tabii diğer sektörlerde de aynı şekilde bir durum söz konusuysa onları da bağlar. Çünkü burada enflasyon muhasebesi dediğimiz geçmiş maliyetin güne realize edilmesi durumudur” ifadelerini kullandı.