NASA’nın James Webb uzay teleskobu (JWST) kullanılarak yapılan gözlemler, Dünya’nın iki katı çapında ve yaklaşık 70 ışık yılı mesafede bulunan bir gezegenin atmosferinde su buharı, metan ve karbondioksitin kimyasal izlerini açığa çıkardı.
Cambridge Üniversitesi’ndeki araştırmacılara göre, bu kimyasal karışım, okyanusun tamamını kapladığı bir su gezegeni ve hidrojen açısından zengin bir atmosfer manasına gelmektedir.
Bilim insanları gezegenin tüm yüzeyini kaplayan okyanusun sıcaklığının 100 derecenin üzerinde veya daha da fazla olabileceğini belirtiyor.
Oldukça yüksek bir atmosferik basınçta, bu denli sıcak bir okyanus hala sıvı olabilir ancak yaşanabilir olup olmayacağı net değil.
Bazı araştırmacılar ise gezegende aynı atmosferik kimyasalları belirledi ama gezegenin sıvı okyanus için fazla sıcak yani muhtemelen 4 bin derece olabileceğini belirtti.
Araştırmacılar gezegenin sıvı okyanus yerine yüksek derecede yoğun bir hidrojen ve su buharı atmosferiyle çevrili kayalık bir yüzeye sahip olacağını savundu.
Hangi görüş galip gelirse gelsin, bu son araştırmalar James Webb’in güneş sistemimizin dışındaki gezegenlerin doğasına dair sunduğu bulguları gözler önüne getiriyor.
Teleskop, mevcut kimyasal elementlerin ayrıntılı dökümünü vermek adına yörüngedeki gezegenlerin yıldız ışığını yakalıyor. Astronomlar bunu ele alarak gezegenin yüzeyindeki koşulları ve yaşam olasılığı olabileceğini tahmin ediyor.
